Hesap (Alıcı) Adı
İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi
FİNANSBANK / İZMİR TİCARİ ŞB
TR22 0011 1000 0000 0011 0354 14
HALKBANKASI / K.PAŞA OSB ŞB
TR04 0001 2001 3190 0012 1000 02
T.İŞ BANKASI / K.PAŞA ŞB
TR68 0006 4000 0013 4710 2720 30
GARANTİ BANK. / İZMİR ŞB
TR22 0006 2000 1000 0006 2964 83
ZİRAAT BANKASI
TR71 0001 0022 6758 1685 2250 16
VAKIFBANK
TR59 0001 5001 5800 7301 0042 89
AKBANK
TR69 0004 6005 7388 8000 1275 82
25.07.2024
|
KOSBİ
Avrupa Yeşil Mutabakatı (European Green Deal), Avrupa Birliği’nin (AB) iklim değişikliği ile mücadele etmek, sürdürülebilir bir ekonomi yaratmak ve 2050 yılına kadar karbon nötr bir kıta olma hedefini gerçekleştirmek amacıyla başlattığı kapsamlı bir stratejidir. Bu mutabakat, enerji, ulaşım, sanayi ve tarım dahil olmak üzere pek çok sektörü kapsayan geniş çaplı reformlar öngörmektedir. Türkiye gibi AB ile ticari ve ekonomik ilişkileri güçlü olan ülkeler için ise bu mutabakatın etkileri büyük bir öneme sahiptir.
Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın Temel İlkeleri
Avrupa Yeşil Mutabakatı, AB’nin karbon ayak izini sıfırlamak için sektörel dönüşümleri teşvik eden bir yol haritası sunar. Bu mutabakatın temel hedefleri arasında:
• 2050 yılına kadar karbon nötr bir kıta haline gelmek,
• Temiz enerji kullanımını yaygınlaştırmak,
• Döngüsel ekonomiyi teşvik etmek,
• Biyoçeşitliliği korumak,
• Sıfır kirliliğe ulaşmak gibi hedefler bulunmaktadır.
Bu hedefler doğrultusunda, sanayinin üretim süreçleri, enerji kullanımı ve atık yönetimi gibi konularda ciddi dönüşümler geçirmesi gerekmektedir. Yeşil Mutabakat, aynı zamanda karbon sınırda düzenleme mekanizması (CBAM) ile AB’ye ihraç edilen ürünlerin karbon ayak izine göre vergilendirilmesini içermektedir.
Türkiye’de Sanayi ve Yeşil Mutabakat
Türkiye, Avrupa Birliği’nin en büyük ticaret ortaklarından biridir ve Türk sanayisinin büyük bir kısmı AB’ye ihracat yapmaktadır. Bu nedenle, Avrupa Yeşil Mutabakatı, Türkiye’deki sanayi sektörü için önemli fırsatlar ve zorluklar sunmaktadır. Türk ihracatçıları, AB pazarında rekabet edebilmek için sürdürülebilir üretim yöntemlerini benimsemek ve karbon ayak izini azaltmak zorunda kalacaktır.
Türkiye, sanayi alanında yeşil dönüşümü desteklemek amacıyla bir dizi adım atmaktadır. Türkiye Yeşil Mutabakat Eylem Planı, 2021 yılında Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanmış ve sanayide sürdürülebilirliği artırmaya yönelik stratejileri ortaya koymuştur. Bu plan, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kullanımı, çevre dostu üretim teknikleri ve döngüsel ekonomi prensiplerinin uygulanmasını teşvik etmektedir.
Yeşil Dönüşüm İçin Türk Sanayisinin Atması Gereken Adımlar
1. Enerji Verimliliğinin Artırılması: Türkiye’deki sanayi tesislerinin enerji verimliliği projelerine yatırım yapmaları ve karbon emisyonlarını azaltmaları gerekmektedir. Bu alanda yapılacak iyileştirmeler, sadece çevresel etkileri azaltmakla kalmaz, aynı zamanda işletme maliyetlerini de düşürür.
2. Yenilenebilir Enerji Kullanımı: Türkiye’nin güneş, rüzgar ve hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynakları açısından zengin bir potansiyele sahip olması, sanayinin karbon nötr enerjiye geçişinde önemli bir fırsat sunmaktadır.
3. Döngüsel Ekonomi Uygulamaları: Sanayi tesislerinin atıklarını geri dönüştürmeleri, yeniden kullanmaları ve çevreye duyarlı üretim süreçlerine geçmeleri gerekmektedir. Döngüsel ekonomi modeli, kaynak kullanımını azaltırken atıkların minimuma indirilmesini sağlar.
4. Karbon Ayak İzinin Azaltılması: Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın getireceği karbon sınır vergisi nedeniyle, Türk sanayicileri, ürünlerinin karbon ayak izini azaltmak zorunda kalacaklar. Bu da enerji üretiminde yenilenebilir kaynaklara geçişi, atıkların daha etkin yönetilmesini ve çevreye duyarlı üretim süreçlerinin benimsenmesini gerektirir.
Türkiye’nin Yeşil Mutabakat’a Uyum Süreci
Türkiye, sanayisini Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyumlu hale getirmek için çeşitli eylem planlarını yürürlüğe koymuş ve sektörel dönüşümler için teşvik mekanizmalarını geliştirmeye başlamıştır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, sanayide enerji verimliliğini artırmak için yeni projeler ve teşvikler geliştirmektedir. Ayrıca, TÜBİTAK gibi araştırma kuruluşları, sürdürülebilir üretim tekniklerini ve yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmek için sanayiye destek sağlamaktadır.
AB’nin karbon sınır vergisinin (CBAM) uygulamaya girmesiyle, Türkiye’nin AB’ye ihracat yapan sektörleri, özellikle çelik, kimya, otomotiv ve tekstil gibi enerji yoğun endüstriler, yeşil dönüşüm için daha fazla adım atmak zorunda kalacaktır.
Sonuç
Avrupa Yeşil Mutabakatı, Türk sanayisi için bir meydan okuma olduğu kadar önemli fırsatlar da sunmaktadır. Bu sürece uyum sağlamak, Türkiye’nin uluslararası arenada rekabet gücünü koruması ve geliştirmesi açısından kritik önem taşımaktadır. Yeşil dönüşüm, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda büyük bir adım olacaktır ve bu süreçte sanayi sektörüne önemli sorumluluklar düşmektedir.
Yeşil Mutabakat’a uyum sürecinde atılacak her adım, sadece çevreyi korumakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’nin ekonomik büyümesine ve sanayisinin küresel pazarlarda daha güçlü bir konuma ulaşmasına katkı sağlayacaktır.
Basında KOSBİ